Çok değil, bundan yalnızca 32 yıl önce İtalyan yazar Carlo Petrini, gıdanın geleceğine yönelik bir hareket başlattı. Bu hareket, yiyeceklerimizin nereden geldiğinden tutun da yiyecek seçimlerimizin kültürümüzü nasıl etkilediğine kadar birçok olaya değindi.
“Yavaş Yemek” sofrada başlamalı diyen Slow Food, yerel lezzetlere ve yaşamlara saygı gösterilmesi gerektiğini savunan yeni bir akım. Bu akımdaki asıl amaç; hızlı yeme alışkanlığını ortadan kaldırmak ve yerel üreticileri korumak. Akımın sembolü ise yavaş ancak kararlı adımlarla geçtiği yerde izini bırakan salyangozdan esinlenmiş.
Bugün 160 ülkede aktif olarak varlık gösteren Slow Food; iyi, temiz ve adil gıda için farkındalık yaratmak ve sürdürülebilir projeler geliştirmek için de kolları sıvamış durumda. Kısacası artık televizyon karşısında hızlı bir fast-food tüketimi yerine, geçmişe dönerek mevsimsel ve doğal gıdalardan oluşan sağlam bir yemek yemeniz olası.