Osmanlı saray mutfağında yaratılan simit, iyi ki seneler için de kaybolmamış ve bugünlere ulaşmış. Türkiye’de bir çok il kendi simidiyle övünür, herkesin diş doktoru nasıl en iyiyse, her şehirdeki insanların simidi de en güzelidir.
Kandil simidi en başta 14. Yüzyılda Osmanlı sarayının mutfağından çıkmış, sonra halk tarafından da yapılmıştır. Simidin o kadar önemli bir yeri varmış ki, sarayın fırınında çalışanlara ‘simitçi ustası’ unvanı verilirmiş.
Bu arada beni kandillerle ilgili en mutlu eden şey, kandil simididir. Hem ağızda dağılır, hem de dışını kaplayan susam ve çörekotu ile bir dokusu vardır, içeriğindeki mahlep ise yumuşacık, tatlı bir aroma verir.
Şimdi çok pratik Kandil simidi tarifimize geçelim!
Kandil simidini fırından çıkardığınızda hala biraz sıcak olmasına dikkat edin, tamamen sert bir simit çıkarırsanız, soğuma sırasında iyice sert bir simit haline gelecektir.
Çörek otundan dolayı, Kandil simidi yanına ben bir parça beyaz peynir yakıştırıyorum. Çok lezzetli olan Kandil simidi yanına sıcak bir çay ile de servis edilebilir.