Komposto kelimesi, Türkçe’ye İtalyanca’dan girmiş. Bu içeceğe ismini verenler ise karışım anlamına gelen ‘compote’ ile Fransızlar olmuştur. Komposto, kökenleri Orta Çağ Avrupa’sına giden, bütün veya doğranmış meyvelerin bir şerbet ve baharatlar içerisinde pişirilmesi ve servis edilmesi ile yapılan bir tatlıdır. Şerbeti, vanilya, limon veya portakal kabuğu, çubuk tarçın, karanfil, toz badem veya kuru üzümlerle tatlandırılıp, sıcak veya soğuk servis edilebilir.
Orta Çağ’da kompostoların, yani şerbetten pişirilen meyvelerin vücuttaki nemi dengelediğine inanılıyordu. Komposto isminin kökü Latince yine karışım anlamına gelen ‘compositus’dan gelir. Orta Çağ İngiltere’sinde ziyafetlerin sonunda veya 3 tabaklık bir servisin, ikinci veya üçüncü tabağı olarak servis edilirmiş.
Rönesans’ta yemeğin sonunda soğutulmuş olarak servis edilirmiş. Hazırlaması kolay ve içeriğinde herhangi bir süt ürünü bulunmadığı için Avrupa’da yaşayan Yahudiler’in mutfaklarının vazgeçilmezi olmuş.
Gelelim Türkiye’ye, sıcak yaz günlerinin, Ramazan yemeklerinin ve hasta yataklarının vazgeçilmezi olan kompostoyu sevmeyen yoktur. Hem serinletir, hem de içindeki şeker ve meyvelerle insana hızlı bir enerji verir.
Kompostoyu kim sevmez ki? O zaman mutfağa geçelim ve yaz ile birlikte manavlara dönen kayısılardan alalım ve kayısı kompostosu yapmaya başlayalım!
Öncelikle, Kayısı kompostosu yaparken, kayısı seçimi tamamen size kalmış; daha büyük parçalı isterseniz Iğdır Kayısısı ile, daha ufak parçalar olsun derseniz Şekerpare kayısı ile yapabilirsiniz. Komposto yaparken size verebileceğimiz bir püf nokta, tadını zenginleştirmek için daha çok baharat kullanmanız olacak. Tarçın ve karanfil ile birlikte, vanilya çubuğu ve kakule de kompostoya ekleyebilirsiniz.
Her yemekten sonra servis edebilirsiniz.