Türkiye’de yaşamakla ilgili en çok neyi seviyorsun diye sorulsa, önce İstanbul’u, tarihi, denizi ve yemekleri sayarım. Farklı coğrafyalar ve kültürler ile, her bölgede bambaşka bir mutfak karşınıza çıkar.
İstanbul’da Rum, Ermeni topluluklar ve deniz sayesinde, bol bol deniz mahsulü, zeytinyağlılar varken, Karadeniz’de yine balık, özellikle hamsi tabi, karalahana ve fasulye, Ege’de çeşit çeşit otlar ve yine denizden çıkan yenilebilecek her şey mutfaklardan yapılır. Orta ve Doğu Anadolu’da ise taze kekiklerle otlayan, mis gibi aromalı etlerle yapılan kebaplar servis edilir.
Bu durumda, Konya’dan da fırın kebabının çıkması pek de şaşırtıcı değil tabi. Fırın kebabı en sade teknikle, en lezzetli şekilde et pişirmenin yoludur aslında. Fırın kebabında ustalaştıktan sonra, kuzu tandır gibi tarifleri gözünüz kapalı yapacaksınız.
Şimdi mutfağa geçelim ve fırın kebabı yapmaya başlayalım!
Etleri fırına koymadan önce döküm demir bir tavada, yüksek ateşte mühürleyebilirsiniz. Böylece dışı çıtır bir şekilde pişecektir. Bir diğer püf nokta, aslında her yemekte geçerli olan, iyi malzeme seçmek ile ilgili. Kuzu kebabı gibi, çok sade yani baharatlar veya garnitürler kullanmadığınız tariflerde, en taze ve lezzetli eti seçmek kritik önem taşıyor. Yemek yapmaya başlamadan önce kasabınızdan fırın kebabına en uygun eti almanızı öneriyoruz.
Tereyağlı patates püresi ile servis edebilirsiniz.