Knorr Besleyici Ramazan Tabakları’ndan lezzetli bir menü daha! Krutonlu Kremalı Domates Çorbası, Haydari, Nohutlu Bulgur Pilavı… Demir, çinko ve selenyum kaynağı olan bu leziz tabak, potasyum, folat ve kalsiyumdan da zengindir.

Bir Klasik Krutonlu Kremalı Domates Çorbası

Knorr Krutonlu Kremalı Domates Çorbası vesile olsun, bir assolist olan domatesle başlayalım. Bir Akdeniz güzeli olan domatesin anavatanı aslında Güney Amerika; keşfedenler ise Aztekler. Bugün hayatımızda ve dünya mutfaklarında birinci dereceden önemli olan yiyeceklerden bazıları gibi domates de İspanyollar tarafından Güney Avrupa’ya taşınmış. Akdeniz ülkelerinde, özellikle İtalya, İspanya ve Portekiz’de hızla popüler olmuş. Bizim Ege ve Akdeniz bölgelerimizde olduğu gibi… Çünkü bu coğrafyaların ortak bir özelliği var: Yaz mevsiminde parlayan sımsıcak güneş! Domatesin istediği şey bu. İşte bu yüzden, Akdeniz’in güneşiyle kızaran domateslerin lezzeti başka hiçbir yerde bulunmaz. Domatese kırmızı rengini veren likopen sağlık için çok değerli ve domateste var. Likopenden etkin şekilde yararlanmak için domatesi zeytinyağında pişirerek yemek gerekir, çünkü likopen ısıyla açığa çıkar. Elimizde domatesin bütün bu yararlarını ortaya çıkaracak sıcak bir tarif var: Kremalı Domates Çorbası Tarifi. Mutfağımızın çorba kategorisinde bir klasik olan ve çok sevilen Kremalı Domates Çorbası, içmeyi seven herkesin yapabileceği kolaylıkta bir tarif.

İştah Açıcı Bir Başlangıç Yemeği Haydari

Aynı kolaylıkta, hatta bir çırpıda yapılabilecek diğer tarifimiz Haydari; sarımsak ve beyaz peynir eklenerek hazırlanan bir yoğurt yemeği. Sofralara iştah açıcı, meze ya da başlangıç yemeği olarak getirilen haydari, aynı zamanda salatalık içermeyen cacık gibi de servis edilir, yani çok yönlü bir eşlikçidir. Öyle ki, komşumuz Yunanistan’da pide arası döner, kebap gibi yiyeceklerin sosu olarak ikram edilir. Yemek dizimizin finali olan Nohutlu Bulgur Pilavı ile iyi gider diye düşündük.

Buram Buram Lezzet Kokan İkili, Nohutlu Bulgur Pilavı

Nohutlu bulgur pilavının iki başrol oyuncusundan biri olan bulgur, buğdaydan elde edilir. Önce buğday temizlenir. Taş, toprak ve kabuklarından ayrılır. Büyük kazanlarda suyla kaynatılır. Pişirilerek suyu çektirilen buğday, bezlerin üzerine serilerek güneşte kurutulur. Elle ya da değirmenlerde öğütülür. Çeşitli eleklerden geçirilerek, kalınları pilavlık, inceleri köftelik olarak ayrılır. Nemden uzak kalması için toprak küplerde, ahşap sandıklarda ya da bez torbalarda serin yerde saklanır. Bulgur, Akdeniz’in doğusundaki bölgelerde çok eski çağlardan beri yemeği yapılan bir besin maddesi. Çatalhöyük kazılarında mercimek ve bulgur tanelerine rastlanmış. Selçuklular dönemi kayıtlarına göre buğdaydan “yarmaş” adı verilen bir çeşit bulgur yapılırmış. Mevlana’nın eserlerinde bulgur aşı ile ilgili beyitlere rastlanır; ki, bu da 13’üncü yüzyıla denk gelir. Yani bulgur hep varmış, hala var, tüm yararlarıyla belli ki hayatımızda olmaya devam edecek.

Nohut ise protein ve selenyum kaynağıdır. Selenyum minerali, bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkı sağlar, saç ve tırnak korunmasına destek olur.

Öyleyse yemeklerimizi hazırlamaya başlayıp bu güzel malzemelerin hakkını verelim.