Knorr Besleyiciı Ramazan Tabakları’ndan birinde, kimsenin kolay kolay geri çeviremeyeceği, üçlü bir klasikle karşınızdayız: Musakka, Pilav ve Cacık! Protein kaynağı olan bu leziz ve besleyici tabak, Dünya Sağlık Örgütü'nün günlük 5 porsiyon meyve sebze tüketim önerisinin 4 porsiyonunu karşılıyor. Hem demir, çinko, kalsiyum ve B12 vitamininden zengin hem de günlük olarak alınması gereken protein miktarının yarısını karşılıyor.

Patlıcan musakka ile pilav bizim mutfağımızın çok eski aşklarıdır; cacığın ise onlarla adı çıkmıştır! Gelenekselse geleneksel, lezzetse lezzet, Türk yemeklerini sevenler için Musakka-Pilav-Cacık şaşmaz klasiklerdir. Gastronomi sözlüğünde Türkiye, Yunanistan ve Balkanlar’ın ortak yemeği olarak geçen musakka, ülkeden ülkeye küçük farklılıklarla üç aşağı beş yukarı aynı yemektir. Musakka, çoğunlukla patlıcan, patates ve kabakla, soğanlı, baharatlı kıyma harcının bir araya getirilerek pişirilme yöntemidir. Musakka bizim mutfağımızda çoğunlukla patlıcanla hem ocak üzerinde hem fırında pişirilir. Fırına hazırlandığında bir kat kızarmış patlıcan, bir kat kıyma harcı dizilerek hazırlanan musakkanın son katı patlıcanla bitirilir. Yunanistan’da musakka fırında pişirilen bir yemektir ve hem patlıcanla kıymalı harç arasına hem son kat olarak beşamel sos eklenir. Ayrıca patlıcan, patatesle birlikte kullanılır. Hepsinin üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpilerek fırınlanır. Börek gibi kesilerek servis edilir. Balkanlar’da musakka Yunanistan’dan biraz farklıdır; patates daha yaygındır, yine ara malzeme olarak kıyma vardır. Kabak, patlıcandan daha çok tercih edilir. Beşamel sos yerine yoğurtlu yumurtalı bir sos ya da yumurta sarısı da kullanılır. Böylece yemeğin üstü yine çıtır çıtır pişmiş olur.

Mutfağımızın Çok Eski Aşkları Patlıcan Musakka ve Pilav

Ana yemeğimiz Patlıcan Musakka olunca, yanında Pilav olur şüphesiz. Pilavın ana maddesi olan pirinç, hakkında pek çok rivayet olsa da ilk kez nerede ve ne zaman ekildi, tam olarak bilinmez. Bir rivayete göre, en eski pirinç fosilleri Çin’de, bir diğerine göre Tayland’da bulunmuş. Bir söylence Himalayalar’ın eteklerinde başlayan pirinç hikayesinin Hintliler tarafından Çin’e getirildiğini söyler. Sonra Suriye ve Mısır’a, oradan Hintli ve Arap tüccarlar tarafından Afrika’ya götürülür. Pirinci Avrupa’ya götürenlerin Büyük İskender’in Hindistan’dan dönüp Yunanistan’a sefere giden askerleri oldukları sanılır. Böylece pirinç Yunanistan’dan Avrupa’ya yayılır. Portekizliler Brezilya’ya, İspanyollar da Orta ve Güney Amerika’ya götürünce, yeni kıta da pirinçle tanışmış olur. Biz de tanıştık, iyi ki tanıştık ve pirinç pilavının tane tane dökülenini makbul bildik.

Pratik ve Ferah Eşlikçi Cacık

Musakka ve Pilav’la adı çıkan Cacık ise, gücünü Türk mutfağının kadim lezzeti yoğurttan alır. Cacık tek başına da yenir, ama çoğu zaman yaz yemeğinin eşlikçisidir. Evet, cacık esasen soğuk içecektir, ancak içine karıştırılan malzemeler nedeniyle taneli olduğu için bardak yerine komposto ve hoşaflar gibi kaseden içilir. Bilindiği haliyle sadece hıyar dediğimiz salatalıkla değil, Anadolu’nun farklı köşelerinde çağla, biber ya da marulla da yapılır. Yani cacık, bir sebze ya da meyveye yoğurt eklenerek hazırlanan tarifin adıdır. Tuz, sarımsak, çoğu zaman dereotu ve zeytinyağı karıştırılarak yenen cacık bir nevi Anadolu mezesidir. Ortadoğu ülkelerinde küçük farklarla hazırlanan cacık, humus ve falafel ile servis edilen bir içecektir. Yunanistan’da süzme yoğurtla ve su eklemeden koyu kıvamlı hazırlanan cacık sadece bir eşlikçi ya da meze değil, geleneksel kebaplara eklenen bir sostur aynı zamanda. Haydi öyleyse, bu klasik üçlünün tadını çıkarmaya hazır olun.